Bize Katıl
Yazılarım
Ziyaretçi Sayımız

Sayfalar

Sayfalar|Hitler |Tekiller

  • Son 24 saatte: 0
  • Son 7 günde: 0
  • Son 30 günde: 0
  • Şu anda: 0

Ekonomik teoriye göre Fed faizleri fazla düşük tutuyor

Bloomberght – Fed faizlerin düşük kaldığına işaret eden Taylor Kuralı olarak adlandırılan ekonomik teoriyi nasıl yakalayabileceğini düşünüyor

Fed yetkilileri geçtiğimiz hafta bu yıl iki defa faiz artırmayı beklediklerini işaret etmiş olsalar da yatırımcılar sadece 1 kere faiz artırımı bekliyor. Ekonomik teoriye bakılırsa, merkez bankasının daha şahin bir görünümü benimsediği durumda dahi referans politika faizi için belirlenen hedef çok düşük kalabilir.

Stanford Üniversitesi’nde ekonomi profesörü John Taylor’ın oluşturduğu bir politika kuralında enflasyon, GSYİH ve diğer verilerden oluşan bir denklem faizin bulunması gereken doğru seviyeyi hesaplıyor. Kimi kanun yapıcılar böylesi bir politika kuralının merkez bankası için bağlayıcı olmasını istiyor.

Teori ile uygulama arasındaki fark da bu noktada gün yüzüne çıkıyor. Merkez bankası yetkilileri, kağıt üzerinde yapılması doğru olarak görülebilecek ancak gerçek dünyada hazmedilmesi güç olabilecek faiz artırımları ile ekonomik toparlanmayı boğmak istemiyor. Merkez bankası yetkilileri bu uygulamalarıyla düşük faizlerin bir varlık balonu veya enflasyon oluşumunu tetikleyebilecek bir hata olabileceği yönünde eleştirilere maruz kalıyor. Ancak, ABD eski Hazine Bakanı Lawrence Summers da dahil olmak üzere bazıları da tam tersini iddia ediyor.

New York’ta BNP Paribas SA kıdemli ABD ekonomisti Laura Rosner, “Fed Taylor Kuralı’nın gerisinde mi kaldı? Evet, biraz, ve bu tamamen anlaşılır bir durum. Fed için, biraz enflasyona sahip olmak ve enflasyonla başa çıkabilmek, bilançosunu tekrardan genişletmesine veya faizleri negatif bölgeye düşürmesine göre çok daha düşük maliyetli bir durum.” dedi.

Fed oldukça karmaşık bir ekonomik ortamla karşı karşıya. İşsizlik oranı çoğu yetkilinin tam istihdam seviyesine yakın bir seviye olarak gördüğü yüzde 5 düzeyine gerilese de ücretlerdeki artış ılımlı seyrediyor. Bu durum enflasyonu Fed’in hedefi olan yüzde 2’nin altında tutuyor. Enflasyonun hedefin altında kalması kısmen geçtiğimiz yıl petrolde yaşanan düşüş ve güçlü seyreden dolara bağlıydı ve küresel büyümenin zayıflığı da enflasyon üzerinde aşağı yönlü bir risk oluşturuyor.

Fed’in büyümeyi desteklemek için önünde bulunan seçenekler kısıtlı. Fed bilançosu finansal kriz öncesindeki halinin yaklaşık 5 katı büyüklüğünde kalmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası Aralık’ta faizi 25 baz puan artırım ile 0.25 ila 0.50 aralığına yükseltmiş ve bundan sonraki 3 FOMC toplantısında faizleri sabit tutmuştu. Faizler halihazırda sıfıra yakın seyrederken yetkililer ekonominin yüksek enflasyon ürettiği bir durumda duraksadığı bir duruma kıyasla daha düşük bir bedel ödeneceğini savunuyor.